Deniz ile röpörtaj
Yaş: 27
Doğum Yeri: Turkiye
Hollanda’da Bulunduğu Dönem: 2001-2003
Kaldığı yer: Amsterdam ve Leeuwarden
Medeni Hali: Bekar
Niçin Bilhassa Amsterdam’ı seçtin? Ben aslında okul olarak Leeuwarden denen Hollanda’nın kuzeyinde başka bir şehirde okudum, fakat okul sistemi itibari ile nerdeyse internet üzerinden projeleri yetiştirerek takip edilen bir okul olduğu için zamanımın büyük bölümünü Amsterdam’da geçiriyordum. Hollanda’da okumaya karar vermeden evel Amsterdam’ı ziyaret etmiştim ve oraya hayran kalmıştım, bence çok şirin romantik ve değişik bir yer. Diğer bütün Avrupa şehirlerinden farklı. Çok renkli bi tarzı var. İnsanlarıda çok tatlı.
Öğrenci olarak Hollanda’ya gitmek isteyen biri çok önceden mi hazırlanmalı? Evet, vize işlemleri 3-4 ay kadar sürmekte, başvurmadan evel Hollanda konsolosluğuna gidip gereken evrakları iyice öğrenmenizi tavsiye ederim, ne kadar erken başvuruda bulunursanız okula yetişmeniz o kadar kolay olur.
Amsterdam’da kalacak yer bulmak kolay mıydı?Amsterdam’da kalacak yer bulmak hiçte kolay değil, gidecek olanlarından bunu önceden ayarlaması gerekiyor, tabii eğer okulun böyle bir servisi yada dorm dediğimiz yatılı kalınan bölümleri yoksa. Amsterdam ufak bir yer, ve şehir merkezide çok ufak, haliyle insanlar merkezde yerlere hucum ediyor buda işleri zorlaştırıyor. Orda ilanları takip edip ve hatta kendiniz ilan vererek diğer öğrencilerle bir evi paylaşabilirsiniz.
Hollanda ile Turkiye öğrenimi arasında ne fark var? Avrupalılar biraz daha yoruma ve araştırmaya dayalı bir eğitim sistemine sahipler, benimde hoşuma giden bu oldu zaten. Türkiye bana daha ezberci bir yer gibi geldi hep. Gerçi bizim ülkemizde de çok iyi eğitim veren yerler var, ama yurt dışı ve özellikle Amsterdam’daki deneyim başka.
Orada Okuduğun süre içinde arkadaşların daha çok Türk müydü yoksa Hollandalı mı? Çok fazla Türk arkadaşım yoktu açıkçası, daha çok Hollandalı ve enternasyonal bir okulda okuduğum içim diğer milletlerden bir sürü arkadaşım vardı, Çok güzel ortamlardı. Gerek Avrupalı gerek uzak doğulu her türden insan vardı orda. Zaten Amsterdam’ın en çekici yanıda bu. Kimse yabancı değil çünki herkes yabancı!
Biraz Amsterdam gece hayatından bahsedermisin? İstanbuldakine benziyor aslında. Herkesin kafasına tarzına göre değişik bir sürü mekan var. Amsterdamı özel yapan coffee shoplar var, oranın en büyük özelliği tabiki. Amsterdam ağırlıklı olarak Tekno ve house müzik yerleri çoğunlukta olan bir yer gibi gözüksede, bir sürü salsa, rock ve diğer tarzda müzik yapan yerler var. Gece hayatı hep fıkır fıkır. ( Gülümsüyor) Hava ne kadar soğuk olursa olsun insanlar hep dışarda. Ilk evden çıkarken soğuk biraz acıtabiliyor ama 5 dakika sonra alışıyorsunuz, insanların arasına karışıyorsunuz ve herşey geçiyor, bara girdiğinizde zaten her yer sıcak. Oranın en guzel giyim kolaylığı gece çıkarken içnize istediğiniz kadar ince birşey giyin, kalın bir palto ile rahat rahat geceyi sokakta geçirebilirsiniz. Bir süre sonra alışıyorsunuz çünki. Malüm gençler gece çıktılarmı içmeyi severler, belediye orda bar çıkışlarında şehrin merkezine portatif tuvalet yerleştiriyor ( tekrar gülümsüyor) böylece etraf temiz kalıyor ( diyor ve kahkaha atıyor)
Yemek işini nasıl hallediyordun peki? Burası tam bir peynir cenneti! Yemeği bazen arkadaşlarla toplu yapıyorduk, bazen dışarda yiyorduk bazende kendim yapıyordum ama basit şeyler. Bide orda bir sürü Türk yaşadığı için Türk marketleri ve Türk yemekleri bulmak mümkün. 24 saat açık dürümcü, Istanbul börekçisi bile var. O bakımdan şanslıydım!
Hollandalılarla aran nasıl dı peki? Ben gayet iyi anlaşıyordum. İlk okula başladığımızda kültür şoku diye bir kitap vermişlerdi( Tekrar gülümsüyor) onu okuyunca bi duraklıyorsunuz. Ama zaman geçtikçe onları tanıdıkça aslında ne kadar açık ve töleranslı bir millet olduğunu anlıyorsunuz. Ayrıca oldukça yardım severler. Ben hiç problem yaşamadım.
Eklemek istediğin birşey varmı? Eğer Avrupada eğitim alanında deneyim kazanmak değişik şeyler görmek istiyorsanız, Hollanda’yı tavsiye ederim.